Ankara Büyükşehir’den “Cumhuriyetimizin 100’üncü Yılında Depremlere Genel Bakış ve Alınacak Önlemler” konferansı
Ankara Büyükşehir’den “Cumhuriyetimizin 100’üncü Yılında Depremlere Genel Bakış ve Alınacak Önlemler” konferansı
ANKARA- BHA
Ankara Büyükşehir Belediyesi, “Cumhuriyetimizin 100. Yılında Depremlere Genel Bakış ve Alınacak Önlemler” konulu konferansa ev sahipliği yaptı.
Konferansa; İTÜ Jeoloji Mühendisi ve JMO Deprem Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Naci Görür konuşmacı olarak katıldı.
“Çabuk unutuyoruz”
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, “Türk insanında şöyle bir alışkanlık var; ‘bir şey olmaz’ diyor tedbirini almıyor. Bu hayatın her alanında var; inşaatta var, yapım işlerinde var. Tedbir almıyor, bir şey olmaz diyor. Önceden tedbir almak yerine daha çok başımıza bir iş geldikten sonra ne yapacağımızı düşünmeye başlıyoruz. Bir de çabuk unutuyoruz” dedi.
99 Depremi yaşandığında Beypazarı Belediye Başkanı olduğunu hatırlatan Yavaş, “Bizim orada hasar yoktu ama il il meydana gelen hasarı, nerede hata yapılmış bunların birçoğunu görme fırsatımız oldu ve uzun süre o zaman yayınlanan afet anında, deprem anında neler yapacağımıza dair bir genelgeyi hep arabanın arkasında taşıdık” ifadelerini kullandı.
“Günümüze gelirsek afet dendiği zaman herkesin aklına deprem geliyor” diyerek açıklamalarına devam eden Mansur Yavaş, şunları kaydetti:
“Bir pandemi felaketi oldu ve bütün dünya ilk kez karşılaştı böyle bir felaketle en azından iki üç nesil ilk defa karşılaştı, ne yapacağını bilemedi. Biz tüm dünyayla paylaşmak üzere kardeş başkentlerle bir web sayfası kurarak deneyimlerimizi paylaştık. Arkasından seller başladı. Ankara Büyükşehir Belediyesinin bahçesine damla yağmazken hemen 300 metre ilerisine yağmur bulutu geliyor adeta seli oraya bırakıp gidiyor. Dolayısıyla buna uygun bir altyapımız yok. Ankara çayı 100’de 100 kapasiteyle akıyor. Şehrin meydanını tekrar tekrar su basıyor. Bir master plan yapılması gerekecek. Arkasından 6 Şubat depremi meydana geldi. Buradaki ekibimiz hazır bir vaziyette gitti ve orada birçok depremzedeyi canlı olarak kurtardı. Örnek olacak çalışmalar yaptılar.”
“Afete en hazır kent olarak hazırlık yapmak bizim ana görevimiz olacak”
1999 ve 2023 yıllarında yaşanan depremleri karşılaştıran Yavaş, şöyle devam etti:
“1999 ile 2023 yılında yaşadığımız deprem arasındaki fark şu; iş makinesi sayısı çok daha fazla 1999’a göre… Ama koordinasyon yoktu. İş makinesi binlerce gitmesine rağmen nereye sevk edeceğini bilemiyordu. Buradan da böyle bir tecrübe kazandık. İnternet kesikti, iletişim sağlanamıyordu. Şöyle de bir ders aldık; genelde eksiklikler nelerdi? Nerelerde geç kalındı? Nasıl daha erken müdahale edilebilirdi? Bunları araştırarak kendi aramızda çalışmalar yaptık. Bir yandan da olası depremlere karşı büyük bir çadır kurmak suretiyle herhangi bir yerde deprem olduğu zaman hemen araçlarımız yarım saat içerisinde hazır olup olay yerine tüm ekipmanlarıyla müdahale edecek hale geldi. İtfaiyemizi de güçlendirdik. 200 kişilik acil timimiz var. Demek ki biz deprem olmadan başka tür afetler olmadan hazır olmamız gerekiyor, bunun için de çalışmamız gerekiyor. Afet olduktan sonra yapılacak iş ve afet olmadan önce yapılacak tedbirler arasında çok fark var bunları da değerli hocamızdan dinleyeceğiz ve İnşallah eksiklerimizi görüp hızlı bir şekilde dirençli bir kent olarak afete en hazır kent olarak hazırlık yapmak bizim ana görevimiz olacak.”
“Deprem işini bir şekilde çözmemiz gerekiyor”
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’tan plaket aldıktan sonra sunumuna başlayan Prof. Dr. Naci Görür ise depremin ne olduğundan ve nasıl oluştuğuna kadar en temel bilgileri vererek şöyle konuştu:
“Deprem meydana geldiği zaman gündeme gelen bir doğa olayı. Türkiye’nin hemen hemen her bir tarafı ileride deprem üretecek nitelikte. Türkiye’nin herhangi bir yerinde bir gece uyandığımız zaman 7 veya üzerinde bir deprem olması işten değil. Deprem işini bir şekilde çözmemiz gerekiyor. Çözüm için önemli olan halkın tutumu ve davranışı. Mülkün sahibi sizsiniz. Bu toplantıda yerel yönetimlere ve merkezi yönetime de bazı tavsiyelerde bulunacağım. Bulunduğunuz kenti yönetirken önce o kenti tehdit eden, kente zarar verecek tehlikeyi belirleyin. O kenti tehdit eden fay sistemini araştırın. O düşmanın bütün özelliklerini bilmek zorundayız. Kentin bileşenleri halk, alt yapı, yapı stoku, ekosistem, çevre ve ekonomi… Bunlar yapıldığı takdirde kente deprem uğrasa bile minimum zararla atlatılır.”
“Afetlere hazır durumdayız”
Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak afetlere hazırlıklı olduklarını belirten Afet İşleri Daire Başkanı Özkan Erel de “Ev sahipliğini yapmaktan büyük onur duyduğumuz bu önemli konferans için bir araya gelen ve konunun ciddiyetinin farkında olan bu kıymetli topluluğa katılımlarından dolayı teşekkürlerimi sunarım. Afetlerle ilgili zararları en aza indirmek için biz yerel yönetimlere çok önemli görevler düşmektedir. Ankara Büyükşehir Belediyesi Afet İşleri Dairesi Başkanlığı olarak afetleri en az zararla atlatmak için afet farkındalık eğitimleri yapmaktayız. Konferanslar, etkinlikler, çalıştaylar düzenlemekteyiz. Nasıl hayatın her alanında hazırlıklı olmak gerekiyorsa afetler konusunda da her zaman hazırlıklı olmalıyız. Bu amaçla eylem planlarımızı yaptık ve Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak afetlere hazır durumdayız” diye konuşurken Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Alan da şu açıklamalarda bulundu:
“Önümüzdeki 100 yılda bugün konuştuğumuz temel konulardan bir tanesi afet kavramı önümüzde en önemli sorun alanı olarak sadece ülkemiz için değil bütün insanlığın sorunu olarak mevcudiyetini koruduğunu düşünüyorum. Bu açıdan bakıldığında doğa kaynaklı risklere karşı dirençli toplum dirençli kentler yaratmamız gerçeği ile karşı karşıyayız. Ankara Büyükşehir Belediyemiz kentin afet farkındalığı konusunda kurumsal bir yapı oluşturması, müdahale birimi hâline dönüştürmesi açısından öncü rol oynamıştır. Kurumsal yapısını geliştirme konusunda yoğun çaba ve gayretleri olduğunu biliyoruz.”